2007 yılında Apple ilk tabletini tanıttığında pek çok dijital kullanıcı gibi muhtemelen de sizin de aklınıza ilk gelenlerden biri şu olmuştur: Artık kitap okumak için yeni bir cihazımız var! Apple iPad’i ilk elimize aldığımızda bu beklentilerimiz boşa çıkmadı. iBooks uygulaması, pek çok kişi için dijital kitaplar ile tanışma dönemi oldu.
Halbuki internetin müdavimleri için dijital kitapların mazisi çok daha eskilere dayanıyor.
Mesela 2000’li yıllarda İnternetin yaygınlaşmaya başlaması ile birlikte PDF formatında birçok kitabı bulmak mümkündü. Hatta birçok paylaşım sever internet kullanıcısı elinde bulunan 50 yıllık dergi arşivlerini tarayıcıdan geçirip, PDF formatında malum ortamlarda dağıtmaya başlamıştı bile. Ancak endüstrinin bu alanda bir şeyler yapması hiç gecikmedi.
Henüz tabletler çıkmadan önce, gerek dizüstü bilgisayarlarda gerekse CRT monitörlü masaüstü PC’lerde e-kitap okumak bir alışkanlık haline gelmeye başladı. Kitap kokusu ve parmakların sayfalarda dolaşmasının keyfini romantik bir üslupla pekiştirerek vurgulayıp bu işin tutmayacağını söyleyenlerin aksine, e-kitaplar henüz uygun cihazlar olmadan hayatımıza girmeye başlamıştı bile.
PDF’den sonra Microsoft’un kendi e-kitap formatı olan LIT için birçok kitap yayınlanmaya başladı. Çizgi roman sevenler için ise tüm resim dosyalarını tek bir dosya içerisinde sıkıştırıp saklayan CBR formatı yaygınlaştı. Ancak kesinlikle elektronik kitap formatının galibi olarak EPUB’ı söyleyebiliriz.
Günümüzdeki tüm taşınabilir e-kitap okuyucularının sorunsuz bir şekilde desteklediği ve farklı kaynaklarda bulunması en kolay olan e-kitap formatı. Yani düşünülenin aksine e-kitapların hayatımıza girmesi için küçük tabletleri beklemedik.
iPad öncesinde piyasaya çıkan dijital mürekkepli okuyucular, portatif okuyucuların öncüsü oldular. Hatta ülkemizde de büyük bir sükse ile tanıtılan ancak sonradan akibeti pek iyi gitmeyen Walkbook bu alanın öncüleri arasında yer alıyor. Amazon gibi dijital pazarlama devi, tüm kitap endüstrisini değiştirecek Kindle’ı yine 2007 yılında piyasa sürdüğünde henüz tabletlerin dönemi başlamamıştı.
E-kitap dünyasında çoğu zaman yanlış anlaşılan konulardan biri dijitalleşme ile birlikte kitap içeriklerinin daha da zenginleşeceği yönünde oldu. Ancak sonradan fark edildi ki, geleneksel kitap okuyucusu kağıttan vazgeçebilir, ancak hikayeyi karıştıracak, hikayeyi okurken kendi hayal dünyasında yaratmak istediği o özel imgelere doğrudan müdahale edecek olan tuhaf multimedya eklemelerden nefret etti. Yazar size Kızılırmak’ta balık tutma hikayesini sayfalarca tasvir ederken, bir sayfa sonra önünüze gelen Kızılırmak videosu, işin tüm keyfini kaçırıyor. E-kitap, aynı kitap gibi kalmaya devam etmeliydi ve öyle oldu da.
Kitaplara “kulak verin”
Endüstriyel e-kitap dünyasının başlangıcını eğer Kindle olarak kabul edecek olursak, şu anda 10 yılını çoktan doldurmuş bir sektörden bahsediyoruz. Ancak pazarın durumu özellikle satışların lider olduğu Amerika’da muamma olmaya devam ediyor.
Neden mi?
Amerika’da yayıncılar birliği, yani “Association of American Publishers” açıklamalarına göre 2017 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında satışlarda yüzde 3,8’lik bir düşüş var. Bu rakamlara Kindle, Amazon Publishing ya da Kindle Direct Publishing rakamları dahil değil.
Bunun yerine Amerika’nın en popüler 1100 yayıncısı var. Peki artan nedir? Sesli kitap satışlarında bir patlama yaşanıyor.
Muhtemelen Hollywood filmlerinden de aşina olduğunuz gibi, Amerikan toplumu otomobillerinde ya da portatif çalarlarda kaset ve CD’lerden sesli kitaplar dinlemeye bayılıyordu. Bu fiziksel sesli kitaplar halen Amerika’da satılmaya devam ediyor. Ancak 2018 yılında satışlarda yüzde 11,5’e varan bir düşüş var. Bunun yerine elektronik sesli kitaplar, yani doğrudan cihazınıza indirebildiğiniz ses dosyaları satışlarında yüzde 36,1 artış meydana geldi.
Birçok işi arabada, uçakta, metroda kitap okumak yerine dinlemeyi tercih etmeye başladı.
Ayrıca kimi yıllarda basılı kitap pazarında tuhaf sıçramalar da görmek mümkün. Mesela 2016 yılında yayıncıların büyük bir çoğunluğu indirim kararı aldığında e-kitap satışları azalırken basılı kitapların uzun dönemdir azalan satışları bir anda fırlamıştı.
Türkiye özelini merak ediyorsanız maalesef düzgün rakamlar bulmak pek mümkün değil.
Ancak bazı e-kitap dağıtıcılarının ve cihaz üreticilerinin tekrar organize olup yeni cihazlar ve yeni kitaplar ile pazara daha güçlü girmeye hazırlandıklarını söyleyebiliriz. Bu aşamada basılı yayınlar ile arasında çok az fark olan e-kitapların biraz fiyat revizyonuna ihtiyaçları var.
Meseleyi toparlayacak olursak, e-kitaplar, yayıncılığın gelecek iş modelinde güçlü bir konuda kalmaya devam ediyorlar. Bu aynı zamanda endüstri içerisindeki birçok oyuncuyu da tehdit ediyor. Basılı kitapların azalması ile birlikte yayıncılar, distribütörler, kitapevleri ve matbaalar için zorlu bir dönem başlıyor. Ancak tüm bu değişim yazarlar için de yeni bir fırsat demek. Hele ki kitaplarını çok kolay bir şekilde dağıtabilecekleri onlarca platform açılmışken. Ancak bunu bir başka makaleye saklayalım.