28 Ocak, Salı günü Japonya’da dünya tıp tarihi açısından önemli bir an yaşandı. Daha önce yapılmamış bir tedavi yönteminde laboratuvar ortamında geliştirilmiş bir kalp kası hücresi başarıyla hastaya aktarıldı.
Laboratuvar ortamında geliştirilen kalp kası hücresi, insan vücudunda bulunan ve herhangi bir hücre türüne dönüşebilecek şekilde yeniden programlanabilen hücreler olan uyarılmış pluripotent kök hücreler kullanılarak yapıldı. Naklin gerçekleştiği hasta, kalp kası bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan kalp yetersizliği hastalığından mustaripti.
Uzmanlar aktarılan kalp kası hücresinin salgılayacağı protein ile hastanın kalp kan damarlarının yenileneceğini umut ediyor. Kullanılan hücreler, hastanın kendi kök hücresinden elde edildiği için vücudun bu nakli kabul etmeme riski de bulunmuyor. Şayet tedavi süreci planlandığı gibi geçerse, hastanın kalp nakli ihtiyacı ortadan kalkacak. Kalp nakli ihtiyacında donör bulmak oldukça güçken, kalp nakli ameliyatı da oldukça riskli görülüyor.
Naklin gerçekleştiği günden bu yana hastanın kondisyonunun iyiye gittiğini belirten yetkililer ilerleyen dönemlerde aynı hastalık sebebiyle tedavi gören 9 hastaya daha benzer tedavi yöntemini uygulayacaklarını açıkladı.
Tedavi yönteminin geliştirilmesine önderlik eden Osaka Üniversitesi profesörü Yoshiki Sawa, bu tekniğin ilerleyen dönemlerde sağlık sektöründe bir standart halini alabileceğini söyledi. Tedavinin devam etmekte olan bir klinik araştırmasının parçası olduğunu belirten Sawa, hastanın önümüzdeki yıl içinde gözlem altında tutulacağını açıkladı.
Şayet tedavi olumlu cevap verirse bu teknikle hasar almış diğer organların tedavisi de sağlanabilecek. Pek çok hasta için umut olabilecek çalışma böylece organ nakli için sıra bekleyen insanlara kendi kök hücreleriyle yardımcı olarak iyileşmeleri ve ömür sürelerinin uzamasını sağlayacak.
Organ naklinde yeni bir dönem
Pluripotent kök hücreleri özellikle 3D yazıcıda insan organları üretmek isteyen araştırmacılar arasında oldukça popüler. Bu kök hüceler yardımıyla insan için beyin ve karaciğer organlarının küçük versiyonları geliştirildi bile. Gelecekte ise tamamen yeni bir organa ihtiyaç duyan hastalıkları tedavi yöntemlerinde eski organın yerini laboratuvar ortamında geliştirilen bu organlar alacak.
Tabii her şeyden önce kalp kası hücresinin nakledildiği hastanın iyileşme sürecinin nasıl sonuçlanacağı bekleniyor. Şayet yöntem işe yararsa, işlevini yitiren organların tedavisinde yepyeni bir dönemin aralanacağını söyleyebiliriz.